Adet döngüsü, bir kadının üreme sağlığının önemli göstergelerinden biridir. Normalde 21 ila 35 gün arasında gerçekleşir ve kanamanın 2 ila 7 gün sürmesi beklenir. Bu düzenin bozulması “adet düzensizliği” olarak adlandırılır ve zaman zaman her kadında görülebilir. Ancak sık veya belirgin değişiklikler varsa, bu durumun altında tıbbi bir neden yatıyor olabilir.
Adet Düzensizliğinin Belirtileri
- Üç ay veya daha uzun süre adet görmemek
- 7 günden uzun süren kanamalar
- Normalden daha fazla veya daha az kanama
- Adetler arasında lekelenme veya ara kanama
- Menopoz sonrası ya da cinsel ilişki sonrası kanama
- Şiddetli ağrı, kramp, bulantı ya da kusma
- Bir saat içinde ped veya tamponun tamamen dolması
Olası Nedenler
Adet düzensizliklerinin birçok nedeni olabilir. Bunlar arasında en sık karşılaşılanlar şunlardır:
- Hormonal Değişiklikler: Ergenlik, doğum sonrası dönem, emzirme ve menopoz dönemlerinde hormonlardaki dalgalanmalar adet düzenini etkileyebilir.
- Stres: Duygusal stres ya da yoğun tempo, yumurtlama düzenini bozabilir.
- Beslenme ve Yaşam Tarzı: Aşırı egzersiz, hızlı kilo değişimleri veya yetersiz beslenme, adetlerin gecikmesine yol açabilir.
- Polikistik Over Sendromu (PCOS): Yumurtlamayı etkileyen hormonal bir bozukluktur ve sıkça adet düzensizliğine neden olur.
- Tiroid Hastalıkları: Tiroid hormonlarındaki dengesizlik hem sık hem seyrek adet görmeye yol açabilir.
- Rahim Miyomları ve Endometriozis: Uzun süren, ağrılı ve yoğun adet kanamalarıyla kendini gösterebilir.
- İlaç Kullanımı: Bazı doğum kontrol yöntemleri veya antidepresanlar adet düzenini geçici olarak etkileyebilir.
Tanı Süreci
Adet düzensizliği yaşayan bir hastada öncelikle detaylı bir tıbbi öykü ve fizik muayene yapılır.
Ardından:
- Kan testleri ile hormon düzeyleri değerlendirilir,
- Ultrasonografi ile rahim ve yumurtalık yapısı incelenir,
- Gerekirse endometrial biyopsi, laparoskopi veya MR gibi ileri testler uygulanabilir.
Tedavi Yaklaşımları
Tedavi, altta yatan nedene göre planlanır ve her hasta için kişiselleştirilir.
- İlaç Tedavisi: Hormonal dengenin sağlanması için doğum kontrol hapları, progestin içeren ilaçlar veya GnRH analogları kullanılabilir.
- Cerrahi Tedavi: Miyom, kist veya endometriozis gibi yapısal nedenler varsa histeroskopi veya laparoskopi ile müdahale gerekebilir.
- Endometrial Ablasyon: Aşırı kanamaların kontrolü için rahim iç zarının bir kısmı yakılarak azaltılabilir.
- Yaşam Tarzı Düzenlemeleri: Dengeli beslenme, düzenli egzersiz ve stres yönetimi adet düzeninin korunmasında büyük rol oynar.
- Tamamlayıcı Destekler: Yoga, meditasyon, nefes egzersizleri veya bitkisel destekler tedaviye yardımcı olabilir (mutlaka doktor önerisiyle).
Sonuç
Adet düzensizliği çoğu zaman tedavi edilebilir bir durumdur. Doğru tanı ve uygun tedaviyle hem adet düzeni hem de yaşam kalitesi iyileştirilebilir.
Kadın sağlığının düzenli takibi, erken tanı açısından çok önemlidir. Eğer adet döngünüzde belirgin bir değişiklik fark ediyorsanız, kadın hastalıkları ve doğum uzmanına başvurarak değerlendirme yaptırmanız önerilir.